YÖK 2008 için ek kontenjan açıkladı!

Üniversitelere bu yıl 42 bin fazla öğrenci alınacak!

YÖK Genel Kurulu, örgün lisans eğitiminde toplam 14 bin, ikinci öğretim programlarında da toplam 18 bin kişilik bir artış yapmayı kararlaştırdı.
Kontenjan artırımının 9 ret oyuna karşılık 11 evet oyuyla alındığı belirtildi.
YÖK Genel Kurulu toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, 1996-2007 yılları arasında üniversitelerde öğretim elemanı sayısının yüzde 95 artmasına karşın lisans programlarındaki öğrenci sayısının yüzde 40’a ulaşamadığı belirtildi.
Kontenjanlardaki artışın yeterli olmadığı ifade edilen açıklamada şöyle denildi:
“Bugün toplanan Yükseköğretim Genel Kurulu, bu bilgiler ışığında ve 2007 yılında yayınlanan Türkiye’nin Yükseköğretim Stratejisi’nde öngörülen hedefler çerçevesinde 2008-2009 kontenjanlarında önceki yıla göre önemli bir artış sağlamıştır. Bu çerçevede, örgün lisans düzeyinde 2007 yılında açık olan programlarda yaklaşık 130 bin olan öğrenci kontenjanı bu yıl aynı programlar esas alındığında yaklaşık 154 bin olmuştur. Lisans düzeyindeki ikinci öğretim programları kontenjanlarının birinci öğretim ile eşitlenmesi kararlaştırıldığından 2007 yılında açık olan ikinci öğretim programlarında 33 bin olan öğrenci kontenjanı bu yıl 51 bine yükselmiştir.”
Bazı basın yayın organlarında ilahiyat fakültelerinin kontenjanlarındaki artış miktarının gündeme getirildiği belirtilen açıklamada, artış miktarının üniversitelerin önerileri doğrultusunda belirlendiği kaydedildi. Açıklamada, kontenjan artışlarının öğretim elemanı sayısındaki artış, üniversitelerin talepleri, yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyulan alanlar, bilimsel üretim, araştırma ve uygulamada öne çıkan programlar ile bazı programların özel niteliklere sahip olması gibi faktörlere göre yapıldığı bildirildi. Açıklamada, fakülte ve bölümlere ilişkin ayrıntılı kontenjan tablalarının ÖSYM kitapçığına son şekli verildikten sonra açıklanacağı belirtildi. Genel Kurul sonrasında 9 üye söz konusu artırıma karşı oy verdiğini belirterek yazılı açıklamada bulundu.
YÖK’ün muhalif kanadını oluşturan Prof. Dr. Fikret Şenses, Prof. Dr. Tunçalp Özgen, Prof. Dr. Nemci Yüzbaşıoğlu, Bülent Serim, Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul, Prof. Dr. Mustafa İlhan, Prof. Dr. Atilla Eriş, Prof. Dr. Engin Ataç ve Prof. Dr. İsa Eşme imzası ile verilen karşı oy yazısında şöyle denildi:
“27 Mayıs 2008 tarihinde yapılan Gene Kurul toplantısında yükseköğretim kuruluşların öğrenci kontenjanlarından önemli artışlar yapılmasın kararına aşağıdaki gerekçeler ile katılmıyoruz.


Öğrence kontenjanlarının artırılması kararı, son birkaç yıl içinde çok sayıda yeni üniversite kurulması kararı gibi herhangi bir plana ve programa dayanmamaktadır. Üniversitelerimizin görüşü alınmadan alınan bu karar, en başka yükseköğretim sisteminin üst kuruluşu olarak yükseköğretim kurulunun benimsemesi gereken katılımcılık ilkesine aykırı düşmektedir.


Yükseköğretim kuruluşlarının öğretim elemanı, altyapı ve finansal kaynak eksiklikleri gözetilmeden alınan ve siyasal gerekçelerden kaynaklandığı izlenimi yaratan bu karar da yükseköğretim sistemimizin karşı karşıya bulunduğu sorunlar, özellikle eğitim kalitesi ve araştırma/yayın performansın açısından daha da ağırlaştıracaktır. Gelişigüzel bir biçimde ve alelacele alınan bu ve benzeri kararlar yükseköğretimde okullaşma oranını artması yerine üniversitelerimizin okullaşması sonucunu doğuracaktır.

Konuya ilişkin görüşmeler sırasında da ısrarla dil getirildiği üzere, eğitime ilişkin diğer temel değişikliklerde olduğu gibi kontenjan artışları da ciddi ve kapsamlı bir plana dayanmalıdır. Bu nedenle aynı zamanda bir planlama örgütü olan Yükseköğretim Kurulu’nun ilk aşamada, yükseköğretim kuruluşlarının öğretim elemanı sayı ve nitelikleri, altyapı olanakları ve diğer kaynaklarına ilişkin ayrıntılı ve sağlıklı bilgiye ulaşması gereklidir. Bir sonraki aşamada, kontenjan artışları, yükseköğretim kuruluşları başta olmak üzere ilgili kurumlarla işbirliği içinde, yurtiçi ve uluslar arası gelişmeler ve farklı alanlardaki eleman talebine ilişkin öngörüler ışığında önümüzdeki birkaç yıl içinde bir bütün olarak hedeflenmelidir. Bu hedefler üzerinde ilgili kurumlar arasında oydaşma sağlandıktan sonra, siyasal otoriteden bu hedeflerin gerçekleşebilmesi için gerekli kaynak talebinde bulunulmalı ve ancak bu kaynaklar sağlandıktan sonra kontenjan artışları bir plana çerçevesinde ve artışlar yıllara yayılarak kademeli bir biçimde yapılmalıdır.”